Son Eklenen Haberler

Post Top Ad

Your Ad Spot

6 Ekim 2016 Perşembe

Cumalı Kızık tarihi




Kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1300’lü yıllar olduğu son yapılan araştırmalar ile anlaşılmıştır.
Osmanlı’da kırsal köy dokusunun günümüze kadar ulaşmış en güzel ve nadide örneklerinden birisidir. Cumalıkızık kurulduğu günden günümüze kadar güzel şekilde korunan tarihi dokusu ile 2000 yılında e UNESCO tarafından değerlendirmeye tutularak “Dünya Mirası Geçici Listesi” içine alınmıştır. Eski dokusu ve eşsiz evleri ve sokakları ile tarihi film çekimlerinin aranan mekânlarından olmuştur. Yerli ve yabancı turistler için Osmanlı’da kırsal yaşam konusunda eşsiz örnek sunmaktadır.
“Cumalıkızık evleri” olarak da bilinen evler genel olarak 3 katlıdır.

Binaların yapımında kullanılan malzemeler ise moloz taş, ağaç ve kerpiçtir. Evlerin yapılış mimarisi genelde aynıdır. O nedenle üst katlardaki pencereler kafesli veya cumbalıdır. Ana giriş kapıları ile evin avlusuna girilir. Avludan geçilerek eve girilir. Evin üst katlarına ise evin içindeki merdivenler ile çıkılır. Ana giriş kapılarındaki kulplar ve tokmaklar vardır. Bir nevi o zamanın kapı zilleri gibi düşünmek lazım. Evler genel olarak canlı renklere boyalıdır.

Kullanılan renkler ise sarı, beyaz, mavi, mor renkleridir. Evlerin birbirine bağlandığı köyün içerisini oluşturan sokaklar ise taş döşelidir. Sokaklar şimdinin sokaklarına göre dar sayılır. Kaldırımsız ve yağmur solarının birikmesini engelleyecek sokağın ortası çukur şekilde yapılmıştır.
Kızık adı nereden gelmektedir? Osmanlı döneminde Uludağ eteklerinde vadilerin içinde sıkışıp kalan köylere o zaman “Kızık” adı verilmekteymiş. Çevrede buna benzer 7 tane daha “Kızık” şeklinde köyler varmış. Cuma namazlarını kılmak için bu köyde toplanılırmış. Zamanla yakın çevre arasında Cuma kılınan “Kızık” manasında “ CumalıKızık” denilmiş.

Son zamanlarda yapılan ve uygulanan kararlar ile “Cumalıkızık” değerinin korunması adına çalışmalar yapılmıştır ve yapılmaktadır. Bunlardan biriside köy meydanında açılan Cumalıkızık Etnografya Müzesi’dir. Müzede köy yaşantısı ve köy geçmişi ile ilgili eşyalar sergilenmektedir. Köyün turizme katkısını artırmak için her yıl haziran ayında “Ahududu Şenliği” düzenlenmektedir.
Köyü gezerken Osmanlı döneminden kalma eserleri de görebiliriz. Bunlardan en önemlileri Köyün camisi, caminin yakınındaki Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbeli hamamı Osmanlı devrinden kalmadır. Osmanlı izlerinin yanı sıra köyde, Bizans devrinden kalma bir kilise kalıntısı da vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Post Top Ad

Your Ad Spot