İshak Paşa Medresesi (İnegöl)
İshak Paşa yapı topluluğu, 1486 tarihli vakfiyesinden öğrenildiğine göre 1468-1469 yıllarından önce İshak Paşa tarafından cami, medrese ve türbe olarak yaptırılmıştır. İshak Paşa Medresesinin giriş kapısı üzerinde 59x83 cm. ölçüsünde 3 satırlık mermer kitabesinde Sultan II.Beyazıt döneminde 1482-1483 tarihinde yapıldığı belirtilmiştir.
Kitabenin Türkçesi:
Bu şerefli medresenin yapılmasını Osmanlı mirlivalarının büyüklerinden…..(okunamadı) emretti.
Sultan oğlu Sultan Beyazıt bin Muhammed Han-Allah mülkünü ve saltanatını ebedi kılsın-ın zamanında
İnşaatın sona erişi ve açılış Allah’ın yardımı ve başarı inayetiyle “Makamu’t-tedaris” tarihinde vuku bulmuştur.
Medrese kitabesindeki tarih ile vakfiyedeki bilgiler birbiri ile eşdeğerdir. Kitabe 1482-1483’te inşaatın tamamlandığını belirtmektedir. Vakfiyede ise, imaret ve zaviyenin bina edilmesinden sonra h.873’te (1468-1469) emlak ve akarın vakfedildiği, daha sonra binanın hayratını arttırmak amacıyla İnegöl’deki imaretinin yanında medreseyi yaptırdığı belirtilmektedir.
Medrese, açık avlulu medrese plan tipinde olup, U şeklindedir. Medrese avlusu kuzey, doğu ve batıdan medreseyi oluşturan revaklarla çevrelenmiştir. Medresenin güney kısmı dışa açıktır. Dershane avlunun kuzeyinde, giriş ekseninin üzerindedir. Avlunun doğu ve batı kanatlarında dershane ile birleşen her iki kanatta altışardan 12 hücre bulunmaktadır. Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatı köşe hücreleri ikişerden dört, diğerleri de ikişer pencere ile dışarı açılmışlardır. Bu odaların içerisinde nişler ve ocaklar bulunmaktadır. Medrese odalarının avlu tarafında birbirlerine ve duvarlara sivri kemerlerle bağlanmış 12 kare paye, 13 bölümlü bir revağı oluşturmuştur. Ayrıca dershane önündeki revak bölümü ise, kare planlı üçgen pandantifli kubbe örtülüdür. Diğer hücreler ayna tonozlu ve beşik tonoz örtülüdür.
Medresenin kuzey duvarında bulunan dershane, altta iki dikdörtgen, üstte iki sivri kemerli, doğu ve batıda altta dikdörtgen, üstte yine sivri kemerli birer pencere ile aydınlatılmıştır. Dershanenin üzeri onikigen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Kasnakta sivri kemerli, alçı şebekeli pencereler bulunmaktadır.
Medresenin yalnızca güney revağı cephesinde altıgen motifli geometrik bir süsleme görülmektedir. Bu bezemede altıgen tuğla ile oluşturulmuş ve içerisine de kesme bir taş yerleştirilmiştir. Ayrıca yapı içerisindeki dikdörtgen pencerelerin alınlıklarında lotuslu, palmetli ve kıvrık dallardan oluşan kalem işi süslemeler bulunmaktadır.
Süleyman Paşa Medresesi (İznik)
İznik Süleyman Paşa Sokak ile Maltepe Sokağın kesiştiği köşede, Selçuklu medrese mimarisinin etkisinde kalmadan yapılmış, özgün nitelikli ilk Osmanlı medreselerinden birisidir. Kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak Sultan Orhan Gazi’nin büyük oğlu olan ilk Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra babası Sultan Orhan Gazi tarafından düzenlenen 1361-1362 tarihli vakfiyesinde bu medreseden söz edilmiştir. Süleyman Paşa İznik’teki bu medrese dışında İznik’te ve Bender Yenişehir’de birer medrese daha yaptırmıştır. Medreseyi yaptıran Süleyman Paşa 1316-1317 yılında doğmuş, 43 yaşında bir av partisinde attan düşerek ölmüş, Gelibolu ve çevresinin fatihi olması nedeniyle Bolayır'a gömülmüştür.
Süleyman Paşa Medresesinin yapımı ile ilgili araştırmacılar çeşitli tarihler ileri sürmüşlerdir. Bu nedenle medresenin mimari yapısı ve Süleyman Paşa’nın yaşadığı dönem dikkate alınarak XIV.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. XIX.yüzyılın sonlarında da medrese onarılmıştır.
Avlulu medreselerin ilk örneklerinden olan bu yapının giriş kısmı dışa olmak üzere U şeklinde bir plan düzeni vardır. Medresede antik yapılardan alınan sütunlar ve sütun başlıkları kullanılmıştır. Girişin karşısında olan dershane bölümü ana eksenden kuzeye doğru kaydırılmıştır. Güneyinde hücrelerle bağlantıyı sağlayan dikdörtgen planlı, yarım beşik tonozla örtülü bir dehliz eklenmiştir. Kare planlı dershanenin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülüdür. Avlunun etrafında yedi sütunun ve birbirleri ile duvarlarla sivri kemerli olarak bağlanan, üzerleri kubbeli sekiz bölüm bulunmaktadır. Bu revağın arkasında karşılıklı olarak üzerleri kubbeli dörder oda bulunmaktadır. Hücrelerin üzerindeki kubbeler kiremit kaplıdır. Dershanenin yanındaki iki hücre ile de medresenin toplam hücre sayısı 11 adettir. Bu odalar dışarıya dikdörtgen altlık, üstünde de yuvarlak ve alçı şebekeli pencerelerle açılmıştır. Ayrıca içlerinde ocak nişleri ve dolap yerleri bulunmaktadır. Bunlar avluya basık kemerli kapılarla açılmaktadır.
Medrese, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Yer yer de bunların aralarına devşirme malzemeler katılmıştır.
Süleyman Paşa Medresesi restore edilmiş olup, günümüzde çiniciler çarşısı olarak kullanılmaktadır.
Orhan Gazi Medresesi (İznik)
İznik Ayasofyası yakınında olduğu sanılan, ancak günümüze hiçbir izi gelemeyen Orhan Gazi Medresesini XIV.yüzyılın ikinci yarısında İznik’i fetheden Orhan Gazi yaptırmıştır. Kaynaklarda Orhan Gazi’nin burada bir medrese yaptırdığı belirtilmiştir. Yine kaynaklardan öğrenildiğine göre, Osmanlı medreselerinin ilk örneklerinden biri olan bu yapıda Kara Hoca, Davud-i Kayseri ve Tacüddin-i Kürdi ders vermiştir. Ancak bu medrese ile ilgili, herhangi bir kazı çalışması yapılmadığından yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Hayrettin Paşa Medresesi (İznik)
Hayrettin Paşa Medresesi XIV.yüzyılda hayrettin paşa tarafından Yeşil Cami yakınında, cami ile surlar arasındaki bir alanda yapılmıştır. Bu medreseden günümüze hiçbir kalıntı gelemediği gibi, yeri konusunda da herhangi bir bilgi yoktur. Hadis okutulduğundan ötürü de bu medreseye Darül-Hadis Medresesi ismi verildiği bilinmektedir.
Lala Şahin Paşa Medresesi (Mustafakemalpaşa)
Mustafakemalpaşa’da Lala Şahin Paşa’nın bir medrese yaptırttığı, vakfiyesinde yazılı değildir. Bununla beraber Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde bir araştırma yapan Prof.Dr.Ş.Yıldız Ötügen, Prof.Hakkı Acun, Doç.Hakkı Acun ve Sacit Pekak 1883-1884 tarihli bir kayıtta “Lala Şahin paşa Mahallesi’ndeki müruru zamanında harap olmuş bir kadı medresesinden” söz etmektedir. Ekrem hakkı Ayverdi ise, bu medresenin vakfiyede kayıtlı olduğunu, yakın tarihlere kadar gelebilen duvar kalıntılarının Lala Şahin Paşa Medresesine ait olduğunu ileri sürmektedir.
Medresenin bulunduğu yere 1923 yılında bir okul yapılmıştır. Okulun yapımı sırasında medresenin kuzey ve batı duvarlarının ayakta olduğu belirtilmiştir. Buna dayanılarak büyük kesme taşlarla yapılan medresenin kuzey duvarında üstte altı, altta da dört yuvarlak pencere o dönemde görülmüştür. Bunun dışında medrese ile ilgili herhangi bir kalıntı günümüze gelememiştir.
Sinan Paşa Medresesi (Yenişehir)
Osmanlı Sadrazamlarından ve Yemen Fatihi olarak tanınan Sinan Paşa Yenişehir’de kendi ismini taşıyan cami, medrese, imaret ve bir arastadan oluşan külliye yaptırmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi, Sinan Paşa arşivindeki bir hüccete göre (1598) bu yapı topluluğunun XVI.yüzyılın sonlarında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sinan Paşa Camisinin kuzey-güney doğrultusunda Sinan Paşa’nın medresesi bulunmaktadır. Medrese tek sıra halinde, kare planlı üç eyvan ile dört kapalı mekandan meydana gelmiştir. Medresenin yapımında simetri gözetilmemiştir. Güneyden başlayan kapalı mekan-eyvan düzeni eksenin kuzey yönünde iki kapalı mekan ve bir eyvanla sonuçlanmaktadır. Kuzeydeki kapalı mekan doğu duvarı ekseninde bir, diğer eksenlerde de ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Bu eyvanlar birer kemer ile avluya açılmaktadır. Yapının avluya bakan sivri kemerli doğu cephesi kısmen tahrip olmuştur. Yapının güney cephe duvarına batıda daha alçak bir duvar eklenmiştir. Bu duvarın ortasında da külliyenin giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapı içten yuvarlak kemerli ve iki basamaklıdır. Medresenin duvarlarında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Bütün mekanların üzeri küçük pandantifli kubbelerle örtülmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.