Beylik Han (Cafer Paşa) Hanı (İnegöl)
Akarsu, Güven Çarşısı veya Cafer Paşa Hanı isimleri ile bilinen Beylik Hanı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki bir kayda göre 1827-1828 yıllarında Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Kuzeybatı-güneydoğu yönünde dikdörtgen planlı, açık avlulu hanın dikey kenarlarında birer kapısı bulunmaktadır. Hanın avlusu 35.70x9.65 m. ölçüsünde olup, kesme taştan yapılmıştır. Saçak altındaki üç sıra testere dişi motiften başka handa başka bir bezemeye rastlanmamaktadır.
Beylik hanı 1950’li yıllarda onarılmış, eski özelliğini yitirmiştir. Yalnızca güneybatıdaki giriş kapılarından birisi orijinalliğini korumaktadır.
Rüstem Paşa Hanı (Eski Han) (İznik)
İznik Atatürk Caddesi, Karahan ve İskele sokakları arasındaki 106 m2.lik bir alanı kaplayan bu han ile ilgili kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yalnızca Evliya çelebi İznik’teki hanlardan söz ederken “Tımar Hanı olarak Rüstem Paşa Kervansarayı vardır ki Mimar Sinan yapısıdır” demektedir. Bu konuda C.Texier ile Prof.Dr.Semavi Eyice’nin bu konudaki tanımları birbirini tutmamaktadır.
Bu han kesin olmamakla beraber Kanuni Sultan Süleyman zamanında, XVI.yüzyılda yapılmıştır.
Rüstem Paşa Hanı’nın günümüze yalnızca kuzey ve batı duvarlarının kalıntıları gelebilmiştir. Buna dayanılarak hanın 30x60 m. ölçüsünde olduğu sanılmaktadır. Kuzey duvarında bir mazgal penceresi, batı duvarında ise sonradan açılan bir giriş yeri bulunmaktadır. Hanın duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür. Bunların arasında yer yer bir ve iki sıra halinde tuğlalar da görülmektedir.
Issız Han (Karacabey)
Karacabey, Seyran Köyü’ndeki Issız Han’ın güney cephesindeki giriş kapısı üzerindeki iki satırlık mermer kitabeden 1394-1395 yılında Celalüddin Eyne Bey Bin Felek Meliküddin tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Subaşı İne Bey Bin-i Mehmed Feleküddin adına 1402 tarihinde düzenlenen vakfiyesinde bu handan söz edilmemektedir. Ancak, XVI.yüzyıldan itibaren buraya gelen gezginlerden A.D.Sestini, S.Gerlach bu handan söz etmişlerdir.
Issız Han kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, güneyde giriş eyvanı bulunmaktadır. Bu eyvan doğu ve batı duvarları eksenindeki nişlerle genişletilmiştir. Giriş kapısından sonra hanın içerisinde iki sıra halinde üçerli paye dizisi hanı üç bölüme ayırmıştır. Ayrıca girişin iki yanında da tonoz örtülü dikdörtgen iki mekan daha bulunmaktadır. Hanın avlusunu çevreleyen odalar beşik tonozlu olup, bunların iç mekana açılan kapıları kuzey duvarındadır. Ayrıca bu bölümler birer mazgal penceresi ile dışa açılırlar. Hanın yan bölümleri altta ikişer, üstte altışar mazgal pencere ile dışa açılmışlardır. Yapının güney bölümü ve kuzeyi çatı ile örtülmüştür. Yan duvarlardaki sivri kemerli nişler yatay ve dikey tuğla dizileri ile bezenmiştir. Hanın basık kemerli giriş kapısı sivri bir kemer içerisine alınmış, üzerine de küçük dikdörtgen bir pencere yerleştirilmiştir.
İç mekanda yolculara ayrılan bölüme üç basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Ortadaki iki ocak dörder granit sütunla çevrelenmiştir. Bu sütunlar basık kemerlerle birbirlerine bağlanmış olup, bunların üzeri kademeli tuğladan bir baca şeklindedir.
Hanın cephesi iki sıra kesme taş, dört sıra tuğla ile örülmüştür. Üst örtü sistemleri, kemerler, bacalar, nişler tuğladan yapılmıştır. Giriş kapısının kemeri mermer, onu çevreleyen kemer ise çift renkli kesme taştan yapılmıştır.
Bali Bey Hanı (Yenişehir)
Bali Bey Hanı günümüze gelememiştir. Ancak bu hanın Bali Bey vakfiyesine göre 1825-1826 yıllarında yapıldığına dair bir not bulunmaktadır. Yenişehir’de araştırma yapan Tülay Reyhanlı bu hanın yalnızca bir temel kalıntısının bulunduğunu, bunun dışında herhangi bir ize rastlanmadığını ileri sürmektedir. Ekrem hakkı Ayverdi ise handan günümüze hiçbir izin gelemediğini belirtmektedir.
Bali Bey Hanı’ndan günümüze gelebilen kapı, çarşı içerisindeki Kasaplar Sokağı’ndadır. Bu kapının kemeri 3.15 m. genişliğinde, 2.65 m. yüksekliğindedir. Çevresindeki duvar kalıntıları dükkanlar arasında kalmıştır. Buna dayanılarak, bu hanın 37 m. uzunluğunda olduğu sanılmaktadır. Mevcut izlere göre de bir sıra kesme taş, iki sıra tuğladan örülmüştür.
Çatalağıl Köyü Hanı ( Nilüfer)
Nilüfer İlçesi Çatalağıl Köyü’ndeki hanın ne zaman ve kimin tarafından yapıldığını belgeleyecek bir bilgiye kaynaklarda rastlanılmamıştır.Günümüze bu hanın yalnızca temelleri gelebilmiş , yakın tarihlerde üzerine başka bir yapı yapılmıştır.
Temel kalıntılarına göre güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen planlı olduğu anlaşılmaktadır.Bunun dışında bilgi verebilecek kalıntılara rastlanılmamıştır.
Hoca Tursun Hanı (Kestel)
Kestel ilçesi, Aksu Köyü’nde bulunan bu hanın giriş kapısı üzerindeki üç satırlık kitabeden Hoca Tursun bin Muhammed isimli bir tüccar tarafından 1498 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Kitabe:
Ne saadet o kişiye ki alemde adını
Bu.hayır sahibi, tacirlmerin iftiharı Hoca Tursun bir
Muhammed’in binasıdır. Konstantaniyye şehrinde tamamlanması dokuzyüzdört yılının Muharrem ayındadır.
Hanın kuzey yönündeki giriş kapısı,kapı kemeri ve üzerindeki kitabesi yakın tarihlere kadar ayakta kalabilmiştir. Bugün çevresine evler yapılmıştır. Hanın iç mekanına ait duvar kalıntıları ayakta kalabilmiştir.
Han kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olarak uzanmaktadır. Büyük olasılıkla 16.85 x 34.82 m. ölçüsündedir. Kalıntılara dayanılarak hanın iki yanında iki yan mekan olduğu sanılmaktadır. Hanın duvarları düzenli sıralar halında kaba yontma taşlardan yapılmıştır. Kemerleri tuğladandır.
Aksu Köyü Hanı (Kestel)
Kestel Aksu Köyü’nde bulunan bu hanın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kaynaklarda da bununla ilgili bir nota rastlanılmamıştır.
Han kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda dikdörtgen planladır. İç mekanı 18.90 x 36.60 m. ölçüsündedir. Hanın kuzeydoğu,güneybatı duvarlara kısmen ayaktadır. Güneybatı duvarında, altta üç dikdörtgen, üstte de bir yuvarlak niş ve dışa doğru daralan iki mazgal penceresi bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.