Yeşil Bursa’yı yeşil yapan ovasıydı.
Yemyeşil Bursa Ovası giderek betonlaştı. O verimli ovada şimdilerde fabrikalar, gecekondular var. Bu değişimden Bursa Ovası‘ndaki çiftlikler de etkilendi.
Bugün betonlaşmaya direnen, Bursa’nın ortasında sadece bir çiftlik var. Ne gariptir ki, Bursa’nın soluk almasını sağlayan bu geniş arazinin betonlaşmasına direnen Paşa Çiftliği sahipleri, Bursa’da en çok tepki görenlerden…
‘Yeşil Bursa’, her zaman çevresindeki çiftlikleriyle tanındı. Bursa’nın ileri gelenleri içinde de, yakın zamanlara kadar fabrikatörlerinden çok çiftlik sahiplerinin önemi daha çoktu. Bursa çevresinde onlarca önemli çiftlik vardı. Bugün bu büyük çiftliklerin çoğu artık gecekondu mahalleleri oldu.
BURSA'DAKİ ÇiFTLİKLER
Değirmenlikızık Köyü arazisinde bulunan Hacıvat Çiftliği, yakın zamanlara kadar Müfit Nalbur’a ait iken, şimdilerde çoğu doğulu ailelerin elindedir.
Bursa civarında zirai tesislerde bir takım yeni teknikler vardır. Bu tür yeni tekniklerle üretim yapılan çiftliklerin en önemlisi, Soğanlı Köyü’nde, İngiltere Elçisinin baş tercümanının annesi Madem Sandisu'nun örnek çiftliğidir. Soğanlı Çiftliği daha sonra Fenari ve Suavi Köstem’in eline geçti. Daha sonra Süterler’e satıldı. Onlar da burada Numune Çiftliği yaptı.
Soğanlı’da ayrıca bir de Hayri Bey Çiftliği var. Atıcılar Çiftliği ufaktı. Bu çiftlik, Cumhuriyetin ilk yıllarında Rıza İlova tarafından satın alınmıştır.
Dikencik Çiftliği
Bursa’nın en büyük çiftliği, 5 bin dönüm arazisi olan Dikencik Çiftliği’dir. Dikencik Çiftliği uzun süre mutasarrıflıklarla yönetilmiştir. Bir çiftlik de ‘numune çiftliği’ olduğu belgelerde kayıtlıdır. Zamanla küçülmüş ve parsellenip satılmıştır.
Dikencik Çiftliği, Eski Fakülte’nin altında olup, şimdi mahalle olmuştur.
Köprübaşı Çiftliği
Behtiye Hanım, Köprübaşı Çiftliği sahibinin kızı… Köprübaşı Çiftliği, Süreyya Keskin Çiftliği olarak da anılır. Bu aile Kelesli imiş. Köprübaşı Çiftliği olarak anılan bu çiftlikte önceleri 7 bin dönüm arazi varken, 1970 yılında 1.200 dönüme imiş. Bugün ise çok daha azalmıştır.
Çiftlik sahibi aile, ünlü Aklievvel Mehmet Efendi’ye kadar gider. Bu kişinin Tophane’de yaptırdığı konak, 1864 yılında Bursa’nın ilk hastanesi olmuştu.
Ayrıca, Atatürk köşkü de Bethiye Hanım’ın annesinin babası olan Muhi Bey’e aitmiş. Konak, bu kişi tarafından yaptırılmış. Bu aile, yine çiftlik sahipleri olan Terzioğlu ve Nurettin Paşa ile de akrabalar.
Bunların dışında Demirtaş Köyü altında, Zafer Mahallesi’nin altından itibaren birçok çiftlik vardı. Eski Yalova yolundaki bu çiftliklerden ilki, Odman Çiftliği’dir. Bu çiftlik solda, bugünkü Çöplük civarında idi. Sonra sağda Keskin Çiftliği, içerde sağda ise Terzioğlu Çiftliği vardı. Ayrıca Doktor’un Çiftliği olarak anılan Sülükoğlu Çiftliği vardı.
Cumhuriyet dönemi öncesinde, gayri müslimlere ait çiftlikler de vardı.
Eski Tepecik Köyü ile Terzioğlu Çiftliği arasında, Papaz Çiftliği, bir de, Papazharmanı Çiftliği vardı. 1912 yılında, bir devlet görevlisi olan Bahaeddin, Papazharmanı Çiftliği'ne baskı yaptığı anlaşılmaktadır.
Karacabey Çiftlikleri
Aslında Bursa’nın en büyük çiftlikleri Karacabey’dedir.
Karacabey’deki en büyük çiftlik ise, eskiden Sultan’a ait olan Hara’dır. Bu çiftliğin 70.000 dönüm arazisi vardı.
Ayrıca Karacabey’de bulunan diğer çiftlikler şunlardır:
Çamandara ve Poyraz Bahçe çiftliği de 50.000 dönümlük çok büyük bir çiftliktir. Belgelere göre Susığırlık Çiftliği’nin de 100.000 dönüm olduğu kayıtlıdır. Ayrıca Karacabey’de Hacı Köy Çiftliği, Tepecik Çiftliği, Aya kobra? Çiftliği, Hacı Balat Çiftliği, Doğancı Çiftliği, Mihal Çiftliği, Gebe Kilise Çiftliği, Marmara Çiftliği, Çelpiş Çiftliği, Vasıl Çiftliği, Bağlı Çiftliği, Haydar çiftlikleri vardır.
Uzgur Çiftliği, Uzgurlu Mehmet Ağa tarafından işletilmekteydi. M.Kemalpaşa’nın kuzeydoğusunda, 3 bin dönümlük bir çiftlik idi. Ayrıca, Ayaz Köyü’nden Mehmet Bey Çiftliği, Kepsud Çiftliği vardı. Bu çiftlik sınırları, 1929 yılında Hamdi, İbrahim, Hilmi Abdulkerim Ağa’ya ait iken Karacabey’e bağlandı.
Ayrıca Dursunbey Çiftliği, Vezir Çiftliği, Yenicemüslim Çiftlikleri diğer önemli çiftliklerdir.
Yenişehir Çiftlikleri
Ayrıca Yenişehir’de da çok sayıda çiftlik vardır. Özellikle Yenişehir ayanı olan Ethem Bey’in çok geniş arazileri olup, bu araziler üzerinde birçok köy kurulmuştur.
Yenişehir Gölü’nün kurutulması sonucunda ortaya çıkan arazilerden birkaç çiftlik arazisi ortaya çıkmıştır. Bu tür bir arazilerden biri de Marmaracık Çiftliği’dir. Marmaracık Çiftliği Rıza Biçen’e aitti. Söylenceye göre bu araziler, göçmenlere verilmesi gereken araziler imiş. Daha sonra varisi olmadığı için tüm malları ile Kanser Vakfı’na bağışlamış.
Atatürk’ün verdiği söylenen çiftlikler ise şunlardır: ‘Hanımın Çiftliği’ adını taşıyan çiftliğin sahibi Leman Hanım idi. Bu kadın Kurtuluş Savaşı’nda yararlılıklar göstermiş. Çok yaşlı olmasına karşın çiftliği ölümüne kadar kendisi yönetmiş. Öldükten sonra çiftlik evlatlığı Mehmet Minos’a geçmiş.
Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Marmaracık Gölü arazisinde oluşan Gökbayrak çiftliği, bin beşyüz dönüm imiş. Kendisi Tatar imiş. Çiftliğin üçte ikisi satılmış. Deydinler’de de iki büyük çiftlik vardı. Biri Yusuf Bey’in çiftliği, diğeri Nuri Doğru’nun çiftliğidir. Reşat Türel’in Çiftliği de halen faaliyette, ancak kiradadır.
Cezayir’in milli kahramanı olan Emir Abdülkadir, Bursa'da zorunlu ikamete tabi tutulduğu 1853 yılında, gelişmiş ülkelerde kullanılan ziraat aletlerini Bursa'ya getirtmişti. Ve bu zirai aletlerin ilk uygulamasını yaptırtmıştı. İstanbul Hükümeti de bu konudaki girişimleri örnek olarak göstererek desteklemişti.
Velhasıl Yeşil Bursa’yı yeşil yapan ovasıydı.
Yemyeşil Bursa Ovası giderek betonlaştı. O verimli ovada şimdilerde fabrikalar, gecekondular var. Bu değişimden Bursa Ovası‘ndaki çiftlikler de etkilendi. Bu değişimden Bursa Ovası’ndaki çiftlikler de etkilendi. Bugün betonlaşmaya direnen, Bursa’nın ortasında sadece bir çiftlik var.
Ne gariptir ki, Bursa’nın soluk almasını sağlayan bu geniş arazinin betonlaşmasına direnen Paşa Çiftliği sahipleri, Bursa’da en çok tepki gören bir çiftlik… Paşa Çiftliği, yıllarca olmadık iftiralara uğrayan bu çiftliğin yüzlerce dönümünde yapılan tüm betonlaşma, ne yazık ki devlet tarafından yapılmıştır…
Post Top Ad
Your Ad Spot
9 Şubat 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Post Top Ad
Your Ad Spot
Author Details
Ut wisi enim ad minim veniam, quis nostrud exerci tation ullamcorper suscipit lobortis nisl ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis autem vel eum iriure dolor in hendrerit in vulputate velit esse molestie consequat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.